Hayat çok mu hızlı akıyor? Evet hem de çok.. bir çok teori var okuduğumuz, sıradandan kozmik düzeye varan.  Elimizin altında her gün kullandığımız yüksek teknoloji içeren, bize vakitten tasarruf ettiren bir çok araç mevcut. Peki tasarruf ettiğimiz onca zaman nereye gidiyor? Bilgi edinip onu işleme şeklimiz mevcut durumu anlamamızdaki en önemli faktördür diye düşünüyorum.

Her 18 ayda insanlığın öğrendiği yeni bilgiler iki katına çıkıyor.
Bu da demek oluyor ki zaman ilerledikçe etrafımızdaki bilgiler artmakta; başka bir değişle hayat denklemine daha kısa sürede daha fazla bilgi girişi olmakta… Bu kadar fazla bilginin hızla aktığı bir zamanda kendimizi nasıl, bu sürekli bilgi akışının içerisinde süratle yenileyeceğiz?…

Standford Üniversitesi bilgisayar mühendisliği bölümünden bir grup bilim insanın yaptığı bir çalışmadan bahsetmek istiyorum.
Yıl 1985.
Çalışma şöyle: Bilim insanları bu ivmeli bir şekilde artan gelişmeleri bir bilgisayar programı yaratarak oraya buluşları, kronolojik zamanına uygun bir şekilde yüklemişler.

Başlangıç olarak da insanların yerleşik hayata geçmesini M.Ö 5000-4000 yılları civarını almışlar, ve de tekerleğin icadı, matbaanın bulunması, buhar gücünü kullanan makinaların bulunması, atomun, parçalanması, bilgisayarın bulunması gibi insanlığın gelişmesinde mihenk taşı olmuş bir çok icadı programa yüklemişler.
Bilgisayardan gelecek için bir projeksiyon, öngörü yapmasını istemişler.
1975 yılından sonra öngörülen model ani bir yükselişe geçerek 2011 yılında bilgisayarın grafiğinin dışına çıkmış, bu noktada da bilgisayarın öngörüleri sona ermiş..

Bu öngörüler 2010 yılının bitmesine yarım saat kala onsekiz adet, atomun parçalanması kadar önemli, icadın gerçekleştiğini göstermiş.
Atomun parçalanmasının ardından, çok daha önemli buluşlar, günümüzde yapılıyor yapılmakta, insanlık baş döndüren bir hızla her gün yeni teknolojiler üretmekte, üretilen teknolojiler de, bir o kadar hızla eskimekte.
Bu bilgisayar programının 1985 yılında bu tahminleri yaptığını düşünürsek, günümüzden 1700 yıl öncesinde yaşamış Maya’ların da takvimleri 2011(bazı hesaplamalara göre de 2012) de bitiyordu…
Maya’lara göre “İnsanlığın Beşinci Dönemi”(Akıl Dönemi) nin bitişi bu yıllardı.

Yeni başlayan döneminin adı ise Maya’larda “Tanrılar Dönemi” dir..
Eski çağlarda yaşamış bu bilge insanların ve Standford Üniversitesindeki bilim insanlarının bulduklarının bu kadar birbirine benzemesi ne anlama geliyor?

İnsanlık hiç şüphe yok ki bir eksen değişimi yaşamakta.
Bu değişim zamanlarında da, sürekli artan çok sayıdaki bilgiyi sadece işlemekle kalmayıp, ortaya çıkan bu yeni başarı algoritmasına uyum sağlamamız gerekiyor.
Dünyayı ve olayları değiştiremediğimizde bakış açımızı değiştirmek önemlidir..

Peki bütün bu gelişmeler PSYCH-K bağlamında ne ifade ediyor diye sorduğunda işte cevabı:

Bu ortaya çıkan durumlara uyum sağlamanı hızlandıracak,  yeni başarı algoritmasında hızla yükselmeni sağlayacak bir çalışma olan Psych-K ‘den fayda görürsün.
Bir saat gibi kısa bir sürede büyük ilerlemeler kaydedersin
Takıldığın noktalarını kendin çözersin.
Potansiyeline sen de şaşıracaksın.

GELMESİNİ BEKLEDİĞİN DEĞİŞİMİN KENDİSİ OLMA ZAMANINDIR.

Sevgi ile ve sevgide kal..

Leave a Reply

error: İçerik korunmaktadır !!
Whatsapp Web
1
Merhaba,
Size nasıl yardımcı olabiliriz?